Marslı – Andy Weir

Uzayın büyüklüğü ve sakin yuvamızdan daha zorlu olması insanı çıldırtacak derecededir. Uzayda, dünyadaki kuralları unutup her anı, her saniyeyi planlamak, ona göre hareket etmek ve hataya yer bırakmamak önemlidir. Uzayın büyüklüğü, bilinmezliği insanoğlunu her zaman cezbetmiş, ama bu korkutuculuğu da onda bambaşka aksiyonlara sebep olmuştur. Bugün, çok gerek olmadıkça uzaya insan göndermiyoruz. Ay’a bile “sidik yarışı” sebebiyle insanoğlu ayak bastı ve bir daha gitmedi. Ama şu bir gerçek ki insanlar artık dünyaya sığmıyorlar, bu da yeni arayışlara sebep oluyor. Güneş sisteminde Dünya’ya, şartları gereği en yakın olan gezegen Mars ve Mars, bu haliyle uzay yolculuğunun cazibe merkezine yerleşmiş durumda. Haliyle hakkında filmler yapılıyor, kitaplar çıkıyor. Marslı da bu kitaplardan birisi. Andy Weir‘ın kaleminden çıkan ve ilk başta kendi internet sitesinden yayınlanan Marslı, aldığı büyük övgüler ve ilgi sebebiyle kitap haline getirildi, ardından filmi de çekildi.

Ben, normal şartlar altında “bestseller” diye tabir edilen kitaplara el sürmüyorum. Çünkü PR devrinde yaşıyoruz ve medyanın PR konusunda ve manipülasyonda ne noktalarda olduğunu çok iyi biliyorum. Bu sebeple bestseller kitaplar benim için yok hükmündeler. Çoğu bir fayda içermiyor ve çerezlik olarak tüketiliyor. Marslı da zamanının bir bestseller’ı idi. Bunun sebebi belki de filmiydi bilemiyorum. Filmini izlemiş birisi olarak kitabı oldukça merak ediyordum. Çünkü filmi çok ilginç bir konuyu ele almış bir hikayeyi anlatıyordu. Kitap her zaman filminden daha iyidir. Bu minvalde, yakın zamanda Marslı’yı edindim ve okumaya başladım. Yüksek skorlu filmi ile karşılaştırdığımızda, filmin kitabın yanında ne kadar sönük kaldığını gördüm ve “iyi ki kitabını da okumuşum” dedim.

Kitap Analizi

Problem Çözme Üstadı: Mark Watney

Başınıza hiç olağanüstü bir olay geldi mi? Mesela bir çölün ortasında tek başınıza kaldınız mı? Ya da kapalı kapılar ardında kaldığınız oldu mu? Birçok insan, normal yaşamında karşılaşmayacağı olaylarla muhatap olduklarında ne yapacaklarını şaşırır ve paniklerler. Bu doğamızın bir gereğidir. Fakat bizde, doğada hiçbir canlıya verilmemiş bir özellik bulunuyor: Akıl ve mantık. Bunu en iyi şekilde kullanan kişiler toplum içerisinde sıyrılırlar, uygun yerde kullananlar da toplumun üst tabakasını teşkil ederler. İşte, bilimsel konularda üst sıralarda bulunan kişiler akıl ve mantıklarını kullanan ama bunu en iyi yerde en uygun şekilde kullananlardır.

Marslı, işte böyle bir adamın hikayesidir. Bir kurtuluş ve hayatta kalma mücadelesi olarak okuduğumuzda çerezlik bir roman olur ama zor durumlarda problem çözme konusunda ilham alınacak bir şeyler ararsanız size çok şeyler verir. Zaten, büyük devletlerin büyük devlet olmalarının sebebi sorunlar karşısında panik yapmamaları, çözüme odaklanmaları ve yeni problemleri çözmeye devam etmeleridir. Ve bunu da sağlayan “akıllı” adamlardır.

Roman, yazılım mühendisi Andy Weir’ın kaleminden çıkmış. Weir, teknik konularda bu kadar şeye sahip olmak konusunda bir eğitim almamış olabilir ama kendisi belki saatler boyunca uzay belgeselleri izlemiş, kitapları okumuş, Watney’nin hikayesini bu bilgiler üzerine inşa etmiş.

Marslı: Hayatta Kalma İçgüdüsü

Roman, Mars’a düzenlenen insanlı uzay yolculuklarından birinde görev alan Mark Watney‘i anlatmaktadır. Ares görevleri, Mars’a düzenlenen insanlı uzay yolculuklarına verilen isimler. Mark Watney de bu görevlerin üçüncüsünde yer alan bir botanikçidir. Onun görevi Mars araştırmalarında bitkilerdir ve ekibin en düşük kıdemli üyesidir. Yani, tek başına kalmadığı sürece komuta onda olmayacaktır. Bu ne kadar komik gelse de öyle olmamıştır. Ares 3 ekibi, görevlerinin 6. gününde şiddetli bir fırtanaya yakalanırlar. Görevlerini tamamladıklarında Mars’tan ayrılacakları MAV (MTA olarak çevrilmiş. Mars Tırmanma Aracı) onlar için hazırda beklemektedir. Ama fırtına o kadar şiddetlidir ki MTA’nın yıkılma ihtimali vardır. MTA yıkılırsa ekip Mars’ta mahsur kalacak ve yardım gelemeden ölecektir. Bu sebeple NASA görevi iptal eder ve şiddetli rüzgarda her şeyi arkalarında bırakıp MTA’ya gitmeye başlarlar. Ama talihsiz bir olay neticesinde Mark Watney’e HAB’ın (yaşam alanı) iletişim cihazı gelip çarpar ve Watney göz gözü görmeyen fırtınada kaybolur. Elbisesi de hayat emarelerini göstermez. Yani Watney ölmüştür. Komutan Lewis o kadar çabasına rağmen Watney’e erişemez. Ekip, arkalarında bir ölü bırakarak Mars’tan ayrılır.

Olaylar da bundan sonra başlar. Zira Watney ölmemiştir.

Watney, olayın ilk anlarından itibaren sakinliğini korur ve yaşama içgüdüsü ile doğru kararları vermeye çalışır. İletişim cihazı kopup gittiğinden Dünya ile haberleşemez ve tamamen tek başına bir şekilde eldeki imkanları ile yaşamaya çalışır. Bu uğurda birçok değişiklik yapar, yeni şeyler uygular, patates yetiştirir, araçları modifiye eder vb. Filmi izleyenler bilirler ki Watney birçok şeyle uğraşmaktadır. Ama kitapta o kadar sorunla karşılaşmaktadır ki filmdeki sinek vızıltısı gibi geliyor okuyucuya. Hatta bu kadar şeyden nasıl kurtulduğunu düşünüp “o kadar da olmaz” bile diyebiliyorsunuz. Ama yukarıda da belirttiğim gibi, bu kitap her ne kadar hayatta kalma hikayesi olsa da temel mantığı problem çözme üzerine kuruludur. Watney’nin çözümleri, fikirleri, panik yapmadan doğru kararlar alması gibi birçok şey insanlara ilham verecektir. Çünkü, problem çözmek insanı diğer insanlardan daha ileri götürecek şeydir.

Andy Weir’ın olabildiğince bilimsel çerçevede kalıp olayı bize aktarması kitabın gerçekçiliğini üst noktalara taşıması ile kitap bilim-kurgu kategorisindeki nadide bir konuma ulaşmıştır. Kitaptaki bilimsel atıflar ve açıklamalar bir yerden sonra can sıksa da kitabın temeli bunun üzerine kurulduğundan hoş karşılanabilir. Fakat aşina olmayanlar için bilimsel açıklamalar Çince gibi gelecektir.

Kurguya Kurban Edilenler

Kitaptaki bilimsel atıfların ve açıklamaların her birini detaylı olarak inceleyemem ve bilemem. Fakat, bazı şeylerin de olabilme ihtimalinin çok düşük olduğu bir gerçek. Örneğin, atmosferi Dünya’dan daha ince olan Mars yüzerinde şiddetli fırtınalar çıkmıyor. Weir da yaptığı bir açıklamada bunun böyle olmayacağını bildiğini ama insan vs uzay karşılaşmasında ilk hamlenin uzaydan gelmesini istediğini, bunun da en iyi bu şekilde olabileceğini belirtmiştir. Diğer konularla ilgili detaylı çalışmalar yapanlar var. Youtube’da bununla ilgili çekilmiş videolara ulaşabilirsiniz. Ama bu demek değildir ki kitap tamamen farazi fikirler üzerine kurulmuştur. Weir, o kadar sağlam çalışmıştır ki, NASA doğrudan destekte bulunmuştur. Hatta söylenenler doğruysa ders olarak bile okutulmaktadır.

İlham Alınacak Bir Eser

Marslı, Andy Weir’ın uzun zaman harcayıp yeni bilgiler edinerek kaleme aldığı bir eser. Sorun çözme, panik yapmadan karar alma, hızlı karar alma gibi birçok konuda insanlara yön verebilecektir. Yeni nesil yazarlara ilham verme açısından bile başlı başına bir örnektir. Kitabını yayınevlerine gönderip yayınlatmaya çalışanların, dünyada ses getiren bu eserin ilk olarak Weir’ın websitesinden yayınlandığını bilmeleri onlara güç verecektir.

Kitapta, Dünya ve Hermes’te geçen kısımlara fazla değinmek istemedim. Zira Marslı başlı başına Watney’nin hikayesi ve o kısımlar bunu destekleyen kısımlar oluyor. Okuma zevkinizi bozmamak adına detaya girmeden konuyu ele aldım.

Kitap Tecrübem

Okuduğum Marslı kitabı, İthaki Yayınları tarafından yayınlanmıştır. Kapağı, orijinal kapaktır. Bu konuda değişikliğe gitmemeleri olumlu olmuş zira kapak içeriği çok iyi yansıtıyor. Kitabın hiçbir yerinde bir imla hatasına veya dizgi hatasına denk gelmedim. Çeviriyi yapan Emre Aygün ise çok iyi bir iş çıkarmış. Kendisine buradan tebriklerimi iletiyorum. 416 sayfadan oluşan kitap o kadar güzel kaleme alınmış ki bir solukta okumak için kendinizi zorlayacak ve kısa sürede kitabı bitirebileceksiniz.

Kitabı incelemek ve satın almak için İthaki Yayınlarının web sitesini ziyaret edebilirsiniz.

YOUR COMMENT