Yazmak ile ilgili, yazan kişi bir şeyler demek ihtiyacı hisseder ama dilinin ucuna, parmaklarına kadar gelen kelimeler tanımlayamaz nedense yazmayı. Yazmak, bir başkaldırı gibi gelirken altında bambaşka amaçlar taşıyabilir bittabii. Bu da, tanımlama yapan kişinin aslında yanlış tanımlama yapmasına sebebiyet verir. Sonuç olarak, neden yazıyoruz, neden yazıyorlar, neden yazı soruları insanoğlu yaşadığı müddetçe sorulacak ve cevabı da muallak olmaya devam edecek. Çünkü herkes kendince bir şekilde tanımlamak isteyecek veya tanımlayamayacak, kimisi yeltenecek ama beceremeyecek, kimisi samimane duygularını ifade edecek ama tamamen subjektif olacak. İşte bunu bilen, yazma eylemini estetik boyutlarda yaşayan Murathan Mungan, kendilerine yazmak ile ilgili sorulara cevap veren yazarların yazılarını bir araya toplayarak bir seçme yazılar kitabı çıkarmış. İlk yazıyı, aslında önsözü, kendisi yazmış ve yazmanın tanımını yapamamaktan bahsetmiş uzun uzun. Kitaba da Yazıhane demiş.
Kitap Analizi
Yazıhane: Neden Yazıyoruz?
Yazıhane, önsözle beraber 11 adet yazıdan oluşan bir derleme. Mungan, birçok ünlü yazarın, “mesleklerini” tanımlamaya çalışan yazılarını bir araya toparlamış. En başta kendisi, “ben tanımlayamıyorum yazmayı” diyerek giriş yapmış ve sözü diğer “refik”lerine bırakmış. Onlar da Mungan’dan aşağı kalmamışlar. Az da olsa tanımlamaya çalışmışlar ama hep kıyılarında dolaşmışlar. Çünkü insan neden yazdığına dair kendisini ikna edebilir ama gerçekten ne için yazı yazdığını asla bilemez. İçindekini haykırmak mı ister, yoksa bunu kılıf yaparak şöhrete erişmek mi; kalın kafalara vura vura bir şeyler söylemek mi ister yoksa “ben sizin görmediğinizi görüyorum” demek mi ister? Yazılanlar suya sabuna dokunur mu, bir eylemi harekete geçirir mi, bir toplumu ateşlendirir mi yoksa sadece yazanın benlik duygularını tatmin etmeye mi yarar? Çoğu yazar buna cevap verememiştir. Çünkü kendileri dahi bunu bilmemektedir. Ama yazmaktadırlar.
Yazıhane bir derleme eser. George Orwell, Ursula K. Le Guin gibi dünyanın tanıdığı isimlerden derleme yazılar mevcut kitapta. Ve tamamen samimiyetle yazıldığı için oldukça yoğun bir itiraf barındırmakta ve oldukça yakın gelmektedir. Özellikle, birazdan alıntı olarak yazacağım sözler ezberlenecek niteliktedir. Mungan, yazı ile ilgili ufuk açacak yazılardan ziyade, sisi aralayıp siluetlerin şemalini gösterecek yazılara odaklanmış ve iyi de etmiştir.
Alıntılar
Murathan Mungan:
“Türkiye’de yazarlık, yıllar yılı söyleyecek ‘sözü olmak’ bağlamında ele alınmış, yazarın ‘yazısı’ gözden uzak tutulmuştur”
“Edebiyatı yurt tutmuş insanların yalnızlığını gideren tek şey, başkalarının yalnızlığıdır”
Giorgio Manganelli:
“Yazmak, kesinlikle ‘yapmak’tan kaçınmanın kurnazca bir yolu…”
“Apaçık beceriksizliklerimi dengeleyecek bir şey yapmak zorundaydım. Ayakkabılarımı bağlayamıyor muydum? Öyleyse kitaplar yazacaktım ben de”
“Yazar tastamam simyacı ya da yıldızbilimci gibidir; hiç kimsenin değerlendiremeyeceği zihinsel düzenekler uydurarak aldatan biri”
“Bir deli hiçbir işe yaramayan bir başyapıttır”
“Kağıt üstünde bir gevezelik”
George Orwell
“İnsan otuz yaşlarından sonra bireysel tutkularını bırakır -gerçekten de çoğu durumda birey olmaktan neredeyse vazgeçer- daha çok başkaları için yaşar ya da ağır, sıkıcı işlerin yükü altında ezilir”
“Hiçbir kitabın siyasal eğilimden gerçekten yoksun olamayacağını yineleyeyim. Sanatın, siyaset ile hiçbir ilişkisi olmaması gerektiği düşüncesinin ta kendisi siyasal bir tutumdur”
“Yazıyorum çünkü gözler önüne sermek istediğim bir yalan, dikkatleri üzerine çekmek istediğim bir olgu var, birinci amacım da sesimi duyurmak”
“Bütün yazarlar bencil, tembel ve kendini beğenmiş kişilerdir, yazma nedenlerinin temellerinde de bir gizem yatar”
Eugene Ionesco
“Evrenin anahtarını herkes cebinde ya da çantasında taşıyamaz”
“Ama hep yazardım ben, tıpkı kendimi bildim bileli yaşıyor olduğum gibi”
“Özgün olan her şey doğrudur. Yapılagelen başka her şeye benzeyen yanlıştır, çünkü alışkanlık kişilik dışı bir yanılmadır”
“Bir papağan içten değildir. Söyledikleri kendini ilgilendirmez, kendi anlamaz ne dediğini”
“Yazmak aynı zamanda devinim halindeyken düşünmek demektir; yazmak araştırmaktır”
“Yazarın bir oyun yazdığı, oynayanların bir başkasını sahneye koydukları, seyircilerin de üçüncüsünü gördükleri söylenir”
Manes Sperber
“Torunlarımızın torunlarının bizlerden çok daha aklı başında yargılara varacaklarına ilişkin garip ve çocukça bir güvenimiz vardır”
“Ansızın, yeryüzünün bütün üstündekilerle birlikte yarın bu vakitte artık varolmayacağını haber alsaydık eğer, kalemimiz elimizden düşerdi”
Elias Canetti
“İçinde yaşadığımız dünyanın durumunu göremeyenin o dünya üzerinde yazacak hemen hiçbir şeyi yoktur”
“…Günümüzde insanların çoğunluğu konuşma yetisini neredeyse yitirdi; gazetelerin ve başkaca kitle iletişim araçlarının nakaratlarının kalıpları içerisinde seslerini duyurmaktalar; aralarında gerçek anlamda bir özdeşliğin bulunmamasına karşın, giderek hep aynı şeyleri söylüyorlar”
“Yazar eğer bu dünya üzerinde değer taşıyan bir şeyler söylemek istiyorsa, dünyayı kendinden uzaklaştıramaz ve ondan kaçınamaz”
“… insanların birbirlerini insanlıktan çıkarmalarına ve parçalanmalarına karşın, onların layık olduğu bir şeydir mutluluk”
“Ama önceden betimlemeler yazmam, yazsaydım kendimi sakil hissederdim, hatta utanırdım. Eğer bir karakter çok açık değilse ve ben onun hakkında o kadarcık şey biliyorsam, zaten onun hakkında yazmaya ne hakkım var?”
“Tabii basittir çocuklar için bir şey yazmak. Onları yetiştirmek kadar basit”
“Çocuklar büyük miktarlarda çöp yiyebilirler (onlar için iyidir de bu) ama yetişkinlerden farklıdırlar; daha plastik yemeyi öğrenememişlerdir.”
Marguerite Duras
“Kitap yazan birinin, çevresindeki öteki insanlarla arasına her zaman bir mesafe koyması gerekir. Yalnızlıktur bu. Yazarın, yazılı şeyin yalnızlığı”
“Yazmak, konuşmamaktır da. Susmaktır. Sessiz çığlıklar atmaktır.”
“İnsan içinde bir yabancı barındırır: Yazmak işte o yabancıya ulaşmaktır. Budur ya da hiçbir şey değildir”
Her biri birbirinden kıymetli bu alıntılarla, yazmak ve yazı hakkında, yazarlık hakkında çokça fikir elde edebilir ve ufkumuzu açabiliriz. Düşünmek, insan olmaktır. Düşünmeye itebiliyorsak aklımızı, yazmanın da ne olduğuna dair fikir yürütebiliriz az da olsa. Zaten insan bir eser ortaya koyarken çoğu zaman şöhret, şan, para gibi birçok şeyi düşünmez. Sadece ifade etmek ister kendini. Yazı da böyledir belki.
Kitap Tecrübem
Kitap, Metis Yayınları tarafından basılmıştır. Murathan Mungan‘ın seçtiği yazılardan oluşan Yazıhane, 2003 yılından beri baskısı yapılan bir kitap. 146 sayfadan oluşan elimdeki baskısı Şubat 2016 tarihli. Herhangi bir imla veya dizgi hatasına denk gelmediğim bu kitabı Metis Yayınları sitesinden inceleyebilir ve satın alabilirsiniz.
Just say Your opinion.
Ahu Sevdalı
2 Ağustos 2018
Herkesin okuması lazım. Yazmakla ilgili çok güzel şeyler anlatılmış.
Mesut Haydarlı
2 Ağustos 2018
Murathan Mungan’ı tanıdığım ilk kitap.
İlknur Aşık
2 Ağustos 2018
Alıntı yazıları çok iyi seçilmiş.
Ela Dorukoğlu
2 Ağustos 2018
Okudum, çok iyi kitaptı.
YOUR COMMENT