Evden çalışma, pasif gelir gibi konular özellikle pandemi sırası ve sonrasında hayatımızın tam ortasına yerleşen konular oldular. Eve kapandığımız günlerde, o güne kadar nüfusa oranla çok az kişinin deneyimlediği bu konular birçok kişinin ilgisini çekti. Bunlardan birisi de pasif gelirdi. Maddi olarak çıkış yolu arayan kişiler bu süreçte pasif gelir kavramıyla tanıştılar. Bu konuda en bilinen uğraşı alanı da stok fotoğrafçılığı olduğu için o dönemde birçok kişi stok fotoğrafçılığına yöneldi.
İnternette ve sosyal medyada dolaşan “uyurken bile para kazanın” gibi tumturaklı laflar insanların ilgisini bu alana çekince birçok kişi büyük hayallerle bu işe atıldı. Ama çoğu kişi daha yolun başında yıldı ve devam etmedi. Çünkü, az çok bu işe merak duyup işi ilerleten kişiler bilirler ki, stok fotoğrafçılığının aşılması gereken aşamaları bulunuyor. Her biri öncekinden daha yorucu olan bu aşamaları aştıkça maddi kazanç da artıyor. İşe başlayan kişiler bunun farkında olmadığından en başta pes ettiler/ediyorlar. Ben bu aşamalardan birçoğunu geçtiğim için, işe yeni başlayan veya yolun ortasında olanlara bir rehber olması açısından bu yazıyı yazmaya karar verdim. Ümit ederim ki faydası olur.
Stok Fotoğrafçılığı Neymiş Aşaması
Bu işin aşılması gereken ilk aşaması “stok fotoğrafçılığı neymiş” aşamasıdır. Bu aşamada öncelikle stok fotoğraf veya stok içerik mantığını anlamak gerekir. Örneğin bir kedi fotoğrafı stok fotoğraf olabilir mi? Tabii ki bunu düşünerek bulabiliriz. Evet, kedi fotoğrafı stok fotoğraf olur. Peki, bu fotoğraf satar mı? Satar tabii ki. Ama ne kadar satar, masrafına değer mi (evet, çekilen her fotoğrafın, doğrudan olmasa da dolaylı masrafı vardır), beni tatmin eder mi gibi soruların da cevaplanması gerekir.
Bu işi ilk kez duyan kişiler “fotoğraflarınızla pasif gelir elde edin, binlerce dolar kazanın” laflarına inanırlar. Hemen bu kavramı internette araştırırlar, siteleri bulurlar ve üye olurlar. Buraya kadar anlattığım klasik bir yoldur ve herkes bu yoldan geçer. Ama sonraki aşamalara geçmek için öncelikle şu yapılmalıdır: Ben bu sitelerde neyi satabilirim? Kedi fotoğrafım satar mı? Satarsa ne kadar satar? Kediyi sadece kedi olarak mı paylaşmalıyım? Çektiğim kedi fotoğrafının benzerleri var mı? gibi gibi sorular sorulmalıdır. Bu aslında analiz yapmaktır. Elinizdeki fotoğraflar satmaz demiyorum, mutlaka satar. Sattığım o kadar ilginç fotoğraflar var ki şaşırırsınız. Ama bu fotoğrafların satışı sürekli oldu mu? İşte bunu hepsi için söyleyemem.
Demem o ki, bu işe başlıyorsanız stok içerik mantığını çözmeniz gerekiyor. Çok kazanç sağlayan kişilerin neler ürettiğine bakmak iyi bir analiz yöntemidir. “Fotoğraf sanatı” ile “stok içerik” kavramının nerelerde kesişip nerelerde ayrıldığının farkına varmak da gerekir. Metafor içeren fotoğrafların ciddi kazandırabileceğini ama az satacağını öğrenmek de öyle. Yani yapılması gereken ilk şey stok içeriği öğrenmektir. Sonra, bunu analiz etmek gerekir. Analiz sonucunda da işe başlamak sizi hedefinize daha hızlı ulaştırır.
Fotoğraflar Bilgisayarda Duracağına Para Kazandırsın Aşaması
İlk aşamayı bir şekilde geçen, analiz yapmayan ama heyecanı ve sabrı olan kişiler bu aşamaya geçerler. Tıpkı benim gibi. Bu sözü söylediğim günü çok iyi hatırlıyorum. “Binlerce fotoğrafım var. Bilgisayarda duracağına, stok sitelerine atarım, durduğu yerden para kazandırır” dedim. Sağdan soldan öğrendiğim stok sitelerine yüklemeler yapmaya başladım. Yanlış hatırlamıyorsam ilk yüklediğim siteler iStockphoto ve 123RF idi. Daha sonra diğer stok sitelerini öğrenmeye başladım. Shutterstock, Adobe Stock, Alamy, Depositphotos, Dreamstime derken bugün en az 9 stok ajansı ile çalışıyorum. Yani, bu aşamaya geçtiyseniz, hangi stok sitesi ile çalışacağınıza karar vermeniz, hangisinin ne gibi şartlarda görseller kabul ettiklerini, meta bilgilerinde ne istediklerini, kime hitap ettiklerini araştırmanız gerekiyor.
Fotoğraflarınız bilgisayarda durduğu gibi stok sitelerinde durmayacaklardır. Stok siteleri kendilerini bir depolama servisi olarak kabul etmezler. Kabul ettikleri ve reddettikleri fotoğraflar bellidir. Ayrıca, her stok sitesinin müşteri kitlesi ve konsepti gereği hitap ettiği bir kitle vardır. Bilgisayarınızdaki her fotoğraf her stok sitesine yüklenmemelidir. Tabii ki bu “kayıtsız şartsız” böyledir demiyorum. Ama, örneğin dikey olarak hazırladığınız bir özel gün tebrik içeriği Shutterstock’ta veya Canva’da satabilirken Alamy’de yüzyıl geçse de satmayacaktır. Bu sebeple girilen her stok sitesini iyi analiz etmek gerekir.
Stok siteleriyle alakalı birkaç tecrübemi sizinle paylaşmak isterim. Örneğin, bu yazının yazıldığı tarih itibariyle Adobe Stock Türkiye’ye hizmet vermiyor. Bu sebeple, Türkiye’ye hitap eden içerikleriniz burada daha az satacaktır. Alamy, ciddi büyüklükte satışlar yapsa da daha çok editöryel içerik ihtiyacı olan kişilere veya kurumlara hizmet veriyor. Editöryel içerikler Alamy’de daha fazla satış görebilir. Shutterstock dünyanın dört bir yanında belki milyondan fazla müşteriye hitap ediyor, haliyle burada katılımcı rekabeti çok yüksek. 123RF çok sınırlı bir müşteri kitlesine hitap etse de Türkiye’de azımsanmayacak bir müşteri kitlesine sahip. İşte bunun gibi birçok şeyi araştırmak ve adımları ona göre atmak gerek.
Fotoğraflarım az satıyor aşaması
İlk iki aşamayı geçtiyseniz en çok zorlanacağınız aşama burası olacak. Evet, fotoğraflarınız ve videolarınız peynir ekmek gibi gitmeyecek. En başta bunu kabul etmiş olmanız lazım. Bu sebeple, olabildiğince fazla, ticari değeri yüksek içerik yüklemek bu aşamayı kolaylıkla geçmenize olanak sağlayacaktır. Ama bunu yaparken daha ciddi bir sorunla karşılaşacaksınız. Birincisi, içeriklere anahtar kelime ve başlık girmek, yani meta verisi oluşturmak, ikincisi de birden fazla ajansla çalışıyorsanız hepsine tek tek yükleme yapmak. Benim ilk karşılaştığım engel başlık ve anahtar kelime girmek oldu. “Benim fotoğraflarım çok iyi. Başlığa ne yazsam gelir, bulur ve alırlar” diyerek çok kötü başlıklar ve anahtar kelimelerle yüklemeleri tamamladım. Bunun neticesinde aylarca sıfır görüntülemelerde kaldım ve çok çok az indirmeler alabildim.
Meta Verisi Girmek
Fotoğrafı veya görseli üretmek işin yarısı, buna meta verisi girmek diğer yarısıdır. Yani meta verisi aşaması doğru bir şekilde geçilmezse satış sayıları çok düşük olur. Bunun için öncelikle, bir stok içeriğe başlık nasıl yazılır, içeriğin anahtar kelimeleri nasıl belirlenir bunu öğrenmek lazım. Her stok sitesinin kendine has kuralları vardır. Bu kurallara uygun meta verisi girmek içeriğinizi üst sıralara taşırken indirme almanızı da sağlar. Bundan dolayı bu konuda ciddi araştırmalar yapmak ve hiçbir içeriği zayi etmeden doğru meta verisi girmek gerekiyor. Kısaca birkaç önemli noktaya vurgu yaparak bu aşamayı anlatayım. Öncelikle, her fotoğrafınızın bir ana anahtar kelimesi olmalı ve bu ana anahtar kelime başlıkta mutlaka geçmeli. Başlığı doğru bir şekilde yazdıktan sonra, ajansların kabul ettiği ölçüde doğrudan veya dolaylı belirli sayıda anahtar kelime yazılmalıdır. Görselle alakasız (metaforik kelimeler hariç) anahtar kelime kullanımı hem görselin görünürlüğüne hem de profile zarar verir.
İşte meta veri girmek bu kadar önemli. Çok iyi bir yemeği kötü bir sunumla sunmak nasıl yemeğin lezzetini azaltıyor, hakkı olan karşılığı almasını engelliyorsa, yanlış meta veri de görsele aynı şeyi yapmaktadır.
Upload Sorunu
Bir de bu stok içeriğin birden fazla ajansa yüklenmesi işi var. Ülkemizde internet sağlayıcıları upload hızı konusunda biraz cimriler. Data büyüklüğünün arttığı ve internete veri yüklemenin çok çok normalleştiği bu çağda yavaş bir upload hızı bizi çileden çıkarıyor. Haliyle, tüm olayı sitelere görsel yüklemek olan bu işte de upload çok kritik bir noktada yer alıyor. Elimizdeki 1 GB veriyi örneğin 6 tane ajansa tek tek yüklemek zaten yeterince yavaşken bir de 6 katı daha fazla süre anlamına geliyor. Bu da bir yerden sonra sıkıcı hale geliyor. Eminim birçok hevesli kişi bu “angarya” işi görünce stok fotoğrafçılığı işinden vazgeçiyordur. Ben de ilk başlarda toplu olarak yüklemeler yapıp, zamanla bunları onaya gönderiyordum. Burada da her sitede ayrı ayrı meta verisi girmek sorunu ortaya çıkıyordu. Ben bunu 3. parti uygulamalara güvenmekle çözdüm.
Ben, microstock.plus sitesinde sunulan araç sayesinde işimi oldukça kolaylaştırdım. İçeriklerimi bu siteye yüklüyorum, meta verilerini oluşturup istediğim siteye gönderim yapıyorum. Yani bir kere upload ediyorum. Ama burada çok büyük bir soru işareti var. Bu uygulamayı yaklaşık 2 senedir kullanmama rağmen hala aynı noktadayım. Site, upload yapabilmek için sizden her stok sitesinde kullandığınız kullanıcı adı ve şifrenizi talep ediyor. Bu, API kullanımından kaynaklı bir şart ve tabii ki insanlarda soru işaretlerine sebep oluyor. Riskleri göze alarak kullanırsanız, benim gibi, çok büyük bir sorunu bertaraf edebilirsiniz.
Eldekileri tükettim aşaması
Evet, her fotoğrafçının bir arşivi vardır ve bu arşiv stok fotoğrafçılığı yaparken bir yerde tükenecektir. Örneğin fotoğrafçının 10 bin fotoğraftan oluşan bir arşivi varsa, bunların bir kısmı çeşitli sebeplerle stok içerik olamayacak pozisyondadır. Bir kısmını da stok siteleri kabul etmeyecektir. Benzer içerik, noise ve focus sorunu, ticari değeri olmaması gibi nedenlerle. Haliyle arşiv bir yerde çok büyük verim elde edilmeden tükenecektir. Bu aşamada az da olsa satışlar olabilir. Hatta ilk ödemeleri alma noktasına bile gelinebilir. Ama bundan sonrası, bu iş kolunda kalıcı olup olunmayacağını belirler. Arşivi tükettikten sonra yeni içerikler yüklemek için neler çekilecek? Nasıl çalışılacak? Hangi teknik konulara dikkat edilecek? Tüm bunlar, kalıcılığı sağlayan unsurlardır.
Öncelikle şunu belirtmem lazım ki, stok fotoğrafçılığı işi bir fotoğraf sanatı dalı değildir. Tabii ki sanatsal değeri olan fotoğraflar da stok olarak satılabilir. Hatta daha fazla dikkat çekerler. Ama burada dikkat edilmesi gereken şey, stok içerik üretirken aslında fotoğraf değil görsel üretilmektedir. Fotoğraf, görsel tanımının bir alt dalı olarak düşünülebilir. Görsel kavramına fotoğraf gibi başka unsurlar da girer. Çizimler, fotoğraflardan üretilmiş kolajlar gibi. Yani anlayacağınız, satış amacıyla fotoğrafları zenginleştirme işlemleri gerçekleştirilebilir. Fotoğraf yarışmalarının katı kuralları stok işinde yoktur. Fotoğrafa, görüntüyü güçlendirecek unsurlar ekleyebilirsiniz. Örneğin güneş ışığı. Veya fotoğrafta belirli alanlara blur verebilirsiniz. Hatta, fotoğrafı zenginleştirmek için başka fotoğraflardan eklemeler bile yapılabilir. Yani görsel üretmede, eldeki malzemeleri değerlendirmek işinize yarayabilir.
Fotoğrafa yapılacak müdahalelerle fotoğrafta katma değer sağlanacaktır. Bu konuda Photoshop sizin en büyük yardımcınız olacak. Bu yüzden Photoshop öğrenmek de gerekiyor. Ama burada şunu belirtmeliyim ki, fotoğrafı zenginleştirip görsel üretirken telif konusuna dikkat etmelisiniz. Zenginleştirdiğiniz fotoğraflarınıza eklediğiniz her şey size ait olmalı veya “public domain” olsa da ticari kullanıma uygun olmalı. Ayrıca, şunu da eklemek gerekir ki public domain yani halka mal olmuş telifsiz görseller (Atatürk fotoğrafları gibi) stok siteleri tarafından kabul edilmemektedir. Kullanırken buna da dikkat etmeniz gerekiyor.
Stok fotoğrafçılığı işine adapte olma aşaması
Eldekileri tüketip, fotoğraflarınızla yeni içerikler oluşturmuş olsanız dahi bir yerden sonra üretime geçmeniz gerekecek. İşte burada stok işine adapte olma süreci başlıyor. Aldığınız her ret veya kabul, satılan her görsel, sizin stok fotoğraf üretminizi yönlendirecektir. Obje çekerken objeyi netlemek, manzara alırken kısık diyaframda çalışmak, sattığınız tür hangisi ise o konuda sürekli fotoğraf çekmek gibi şeylerle üretiminiz farklı bir yön alacak. Bu sebeple, en başta belirttiğim “stok görsel nedir” sorusunun cevabını belki de bu aşamada yaşayarak alacaksınız. Bu da sizin üretim sürecinizi farklılaştıracak. Şehir manzarası çekerken ticari görsellerde sorun çıkaracak logo ve insan unsurlarını almamaya çalışacaksınız örneğin.
Adapte olduğunuz bu iş, sizin fotoğrafçılığınıza teknik olarak katkı sağlarken kompozisyon üretmenizi belki de kısıtlayacaktır. Eskiden İstanbul gezilerimde her şeyi çekerken şimdi “stok olarak satabilir miyim” diye düşünüp bazı karelerden vazgeçiyorum. Bazen de, çok satan görsellerimi düşünüp benzerlerini daha iyi çekmeye de çalışıyorum. Kompozisyonlarımı stok görsel tanımına uygun şekilde oluşturuyorum. Yazı boşluklarını artık daha fazla kullanıyorum mesela. Aynı zamanda çekimden sonra da bazı karelerimi Photoshop vasıtasıyla stok görsel olmaya uygun hale getiriyorum. Gökyüzünü genişletmek, logo silmek, hatta gökyüzü değişimi yapmak gibi.
Niş alan belirleme aşaması
Stok fotoğrafçılığı işine giren birçok kişi bir yerden sonra bazı konularda çok iyi olduğunu fark eder. Bunun en büyük göstergesi ise çok satan ve çok kazandıran içeriklerdir. Haliyle bir yerden sonra aynı konu ve aynı niş alanda daha fazla üretim yapılır. İşte stok fotoğrafçılığı işinin en son aşaması budur: Niş alan belirleme. Kimisi mimari, kimisi doğa, kimisi ürün, kimisi konsept, kimisi kültürel ve dini içerik, kimisi ise seyahat fotoğrafları üretip satış gerçekleştirir. Daha fazla üretim daha fazla inceleme ve içeriği buna göre daha fazla zenginleştirme anlamına gelir. Niş alan belirlenip bu alanda tutunulduğunun en büyük göstergesi şudur: O konudaki en güçlü anahtar kelimede ilk sayfada en az bir görsel bulundurma, diğer sayfalarda da bolca görselle bulunmaktır.
Niş alanı, zamanla satış yaparak belirleyebileceğiniz gibi en başta da belirleyebilirsiniz. Ama en başta belirleyebilmek için belirli bir stok kültürüne sahip olmak, iyi bir analiz yapmak ve hangi şekilde çalışılacağına karar vermek gerekir. Öyle stok içerik üreticisi tanıyorum ki, bu aşamaların birçoğunu tek seferde geçip, niş bir alan üzerinden üretim yaparak kazanç elde ediyor. Tabii ki burada o kişinin grafik ve görsel üretimi konusundaki tecrübeleri, stok içerik ihtiyacı konusundaki bilgi birikimleri de çok önemli. Anlayacağınız, herkesin bu aşamaları geçmesi mecburi değil. Ama tecrübe ederek çalışıyorsanız üç aşağı beş yukarı bu süreçleri geçiriyorsunuz ve en sonunda tecrübe sahibi oluyorsunuz.
Sonuç Olarak
Devir, uzaktan çalışmanın, home office’in devri. Mesaili işlerin dar kazanç skalası ve mevcut ekonomik koşullar insanları hem ikinci iş yapmaya hem de döviz kazanmaya itiyor. Stok fotoğrafçılığı da bu kapsamda değerlendirilebilecek bir iş. Ama asla unutmayın ki, stok fotoğrafçılığında kazanç elde etmek için bu işe emek vermek ve yarı zamanlı bir iş gibi bakmak gerekiyor. Yoksa, senede birkaç kere ödeme alıp çerez parası kazanır, “hobimden gelir elde ettim” dersiniz. Ama “ben bu işten ciddi kazanç elde edeceğim” diyorsanız az önceki söylediklerimi mutlaka yapmalısınız. Bu aşamaları geçerek veya analizle en son aşamaya atlayarak yarı zamanlı bir iş gibi çalışıp ciddi kazançlar elde edebilirsiniz. Tabii ki burada belki 1-2 sene ciddi emek sarf etmeniz gerekecek. Sonrası ise hiç durmayan bir para akışına dönüşüyor.
O zaman, haydi, kolları sıvayın ve bu işe başlayın. Ertelediğiniz her an, iki katı zaman kaybı olarak size geri döner. Şimdi başlayın ve içerikleriniz yükleyin. Bu yolda hepinize başarılar 🙂
Just say Your opinion.
Fatma
24 Ağustos 2023
Stok fotoğrafçılığına dair okuduğum en detaylı ve faydalı içerik.. Teşekkürler..
senerdagasan
25 Ağustos 2023
Ben teşekkür ederim. Faydalı olduysa ne mutlu 🙂
YOUR COMMENT